İbrahim Alkan, Erzurum’un Uzundere ilçesine bağlı Sapaca Mahallesi’nde kendi balık çiftliğinde ürettiği balıkları yıllarca yetiştirip satıyordu. Daha sonra köyünde küçük bir balık lokantası açmaya karar verdi. Artık Türkiye’nin dört bir yanından gelen müşterilerini lezzetli balıklarıyla ağırlıyor; Öte yandan balık çiftliğinde yılda 300 bin yavru balık satıyor. Bu tesiste kullanılan su da geri dönüşümü ile örnek bir uygulama olarak dikkat çekiyor. Tesis ayrıca yaz aylarında istihdama da katkı sağlamaktadır.
Balığın tadı dilden dile dolaşıyor
Erzurum’un Uzundere ilçesine bağlı Sapaca Mahallesi’nde yaşayan İbrahim Alkan, 1993 yılından 2003 yılına kadar canlı alabalık üretip sattı. Bir süre sonra köyde balık lokantası açmaya karar verdi. Ailesiyle birlikte 5-10 masalı mütevazi ve sade bir restoran açtı. Saf köy tereyağında hazırladığı balığın lezzeti dilden dile dolaşmaya başlayınca müşterilerinin sayısı her geçen gün artmaya başladı. Bu, zamanında gelen müşteriler tarafından balık restoranının ağızdan ağza reklam ve tanıtımı anlamına geliyordu. Çünkü balığı yiyen müşteriler lezzet açısından farklı ve keyifli deneyimler yaşıyorlardı.
Örnek bir balık üretim tesisi
Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu’nun desteğiyle yüzde 65 oranında restoranın kapasitesini 100-150 kişiye çıkaran İbrahim Alkan, şu anda başta Erzurum ve bölge halkı olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanından müşteri ağırladığını söyledi. , “Tereyağıda ve köy suyunda yetişen alabalıkların lezzeti insanları bu köye çekiyor. Başından beri yola çıktığımız kalite ve lezzetimizi değiştirmedik. Balık yetiştirmek için kullandığımız suyu da geri dönüştürerek köye aktarıyoruz. yetişkin balık havuzları. Böylece sudan da tasarruf etmiş oluyoruz. Ben, eşim, oğlum ve gelinim bu tesisi bir aile gibi işletiyoruz. Yaz aylarının ağır olduğu dönemde de sigortalı istihdam sağlıyoruz” dedi. – ERZURUM
